BIY

30 Ocak 2010 Cumartesi

AHESTE AHESTE

Öncelikle 2. yarıya galibiyetle başlamak çok önemli idi. Bunu başardığı için takımımızı tebrik ediyorum. Hatta her zaman en çok eleştirdiğimiz, bu şekilde devam ederse her zamanda eleştireceğimiz Mustafa Hoca'yı da mantıklı denilebilecek bir kadro çıkardığı, özellikle doğru oyuncu değişiklikleri yaptığı için tebrik ediyorum.

Şimdi gelelim eleştirilerimize.

Bu oyun anlayışı ile bu temposuzlukla ile şampiyon olunmaz. Hücuma çıkarken takım KARTAL gibi çıkması gerekirken aheste aheste keklik gibi çıkıyor. Böyle olunca da rakip gardını alıyor, pozisyona giremiyorsun.

Ayrıca belirli periyotlarda da olsa pres yapıp baskı yapılamıyor, rakip kendi sahasına mahkum edilemiyor. Daha önce ki yıllarda kurulan baskı ve üst üstüne yapılan bindirmelerle gol bağıra bağıra geliyorum derdi. Şimdi golü bırakın pozisyona bile girebilmesini ümitle 90 dakika bekliyoruz.

Maçın ilk yarısında kaleye giden şut bir adet. O da 20 dakika da Fink'in sağdan çıkardığı topa Bobo vurdu. İkinci yarı da aynı mantık ile giderken yan hakemin penaltısı ile gol geldi.

Bu takımın hücum oyuncularının tamamının psikolojik tedavi görmesi lazım. Golden önce hadi rakip kapandı üretken olamadınız diye iyimser olalım! Golden sonra ki karmaşa neydi öyle. Gerçi onlara bile pozisyona girdik diye şükür ediyoruz.

Biraz ayağa top yapabilmeyi, boş alanlara akıllı koşular yapabilmeyi becerebilseler maç 2-0 olacak, garantileyeceksin 3 puanı. Ama nerde o yetenek. Ya Fink bile ofansif olarak olumlu işler yapmaya çalışıyor bizim hücum silahlarımızın tamamı kendileriyle cebelleşiyor.

Necati'nin 82'inci dakikadaki kafa vuruşu gol olsa -ki olmaması büyük bir mucize- nasıl kalkacaktınız altında merak ediyorum.

Lütfen artık Beşiktaş'ta oynadığınızı Kartal olduğunuzu hatırlayın ve aheste aheste oynamaktan vazgeçin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder