BIY

18 Ocak 2010 Pazartesi

Kimlik Bunalımı

Beşiktaş çok kötü bir kimlik bunalımı yaşıyor ve maalesef bunun önlemini alacak profesyonel bir kadrosu yok. Yönetimi seçim telaşına düşmüş. Yaptıkları yapacaklarının teminatı olarak seçime girmesi gereken yönetim vaatlerle seçime hazırlanıyor! Hatta nasıl bir hazırlıktır ki bu Başkan Kasımpaşa maçını seyretmedim, kötüymüşüz diyebiliyor.

Neymiş kulübü profesyoneller yönetecekmiş... Stat yapılacakmış...

O profesyonellerin çalışması için kulübün milyonlarca dolar borca girmesi, takımın yerle bir olmasına mı gerek vardı illa ki? Daha doğrusu zaten yapılması gerekenlerin ne olduğunu anlamak için SEÇİME mi ihtiyaç vardı? Veya seçimde değil, çünkü bu ilk seçiminiz değil, karşınıza rakip çıkmasına mı? Siz zaten kulübü profesyonelce yönetseniz milyonlarca taraftar size karşı tutum alır mıydı?

Takım sadece Musfata Denizli'nin eline ve ruh haline bırakılmış durumda. Hesap soran yok. İşin başka bir trajikomik yanı da böyle bir çalışma ortamı sunulan Hoca'nın Başkan'a yaptığı. Her alınan başarısız sonucun Başkan'a onlarca oy kaybettirdiğini görememesi için kör olması lazım.

Sanki Mustafa Denizli, Yıldırım Demirören'den sene başında ayrılmasına izin vermediği, emekli piyangosu Milli Takım Teknik Direktörlüğünü kaçırttığı için intikam alıyor.

Neyse seçimi sonraya bırakıp takımımıza gelelim.

Beşiktaş'ın öncelikle Tabata sorunu çözmesi gerekiyor. Beşiktaş'ın hazırlık maçları, kupa maçlarında bile oynatmadığı, maçları kaybederken oyuncu değişikliklerinde alternatif olarak bile kullanmadığı 8 milyon euro kulübü de oturtmaya hakkı yok.

Çözümde; hiç zaman kaybedilmeden Delgado oynasın veya oynamasın Tabata'nın başka bir takıma kiralanması. Beşiktaş'ı düşündüğüm için satılması diyemiyorum, çünkü satılmaya çalışılsa ne kadara satacakları malum? Bu arada Hoca bu konu yüzünden de Başkanı'na ciddi oy kaybettiriyor?

Tabata'dan sonra çözülmesi gerek başka bir konu Serdar Özkan. Bu çocuk ile resmen dalga geçiliyor. İlk yarı neredeyse hiç bir maçta oynatılmayıp direk derbi maçlarında yarım devre oynatıldı. Tüm güveninizi vererek bir kaç maç kendi mevkisinde oynaması için isminin Rodrigo Serdar mı olması lazım?

Bu çocuk değil miydi birkaç yıl önce Messi ile kıyaslanmaya başlanan, Milli takıma kadar yükselen, Liverpool'a gol atan, sağ kanatı Keita gibi kullanan. Tello'ya gösterilen sabrın, anlayışın yüzde biri dahi niye gösterilemiyor?

Bakın son maçlarda Beşiktaş kaç adet yerini bulan kanat ortası yapabilmiş? Bir adet. O da Hamburg maçında ilk yarının son anlarında Serdar Özkan'ın sağ kattan Holosko'ya yaptığı ve Holosko'nun da kale önünden kafa ile dışarı attığı top, başka yok.

Sonra Beşiktaş gol pozisyonuna giremiyor oluyor. Kanatları kullanamazsan, pas yapamazsan, duran topları değerlendiremezsen giremezsin tabii.

Son bombamızda Fabian Ernst. Takım en başarılı oyuncusu ya ona da el atmadan, performansını bozmadan, faydalı olduğu yeri değiştirmeden duramadı sayın Denizli.

Yeni 10,5 numaramız Ernst! Hayırlısı olsun.

Bakalım daha neler göreceğiz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder