BIY

3 Ocak 2009 Cumartesi

Rijkaard ne düşünüyor?



Bizim memlekette yaygın bir inanış vardır. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi tkaımların teknik direktör ihtiyaçlarını olmadığı, başına kahveden bir adam koysanız benzer bir oyunu oynayacakları düşünülür. 

Ülkenin spor gazeteleri ve spor programlarının çoğunluğu kahvede oturan adam için hazırlandığından bu inanış çok taraftar bulur. Çokça dillendirilir. Skibbe adam yerine konmaz, Aragones ölüm döşeğindedir, kahvede bunun esprisini yapan adama babası hakkında aynı sözleri etsen seni bıçaklaması hayli muhtemeldir. Ertuğrul gençti, Mustafa daha tecrübeli ama ben daha iyi yaparım futbol ve teknik direktör tartışmasının ana metnidir. 

Frank Rijkaard çok iyi bir futbolcuydu. Ben onu Milan'daki efsane takımdan biraz hatırlıyorum. Kariyerinin sonunda Ajax'a geri dönüşü de efsanevi olmuştu. Kariyerinin son maçında Milan'ı Şampiyonlar Ligi Finali'nde deviren Ajax takımının en tecrübeli oyuncusuydu. O takım malum daha sonra Bosman'la birlikte parçalanmıştı. 

1998'de Euro 2000'e hazırlanan Hollanda Milli Takımı'nın başına geçen ve çok şanssız bir şekilde yarı finalde İtalya'ya kaybedip Milli Takım'dan istifa etmişti. Daha sonra Sparta'nın başına geçen Rijkaard Hollanda'nın en köklü kulübünü tarihinde ilk kez küme düşürdü. 2003'te ise Barcelona macerası başladı. Katalan temsilcisiyle başardıkları malum.

Beni düşündüren şu. Rijkaard şu anda yeni teknik direktörlük macerası konusunda nasıl bir yol izlemeyi düşünüyordur. Malum bir ara Galatasaray için de adı geçmişti. Güçlü bir takım arayışında mıdır acaba? Örneğin Milan'da yaşanacak olası bir değişikliği bekliyor mudur? Yoksa kendisi için zorlu olabilecek bir takımı mı seçecek. Büyük liglerin orta sıra takımlarından birisi gibi. Barcelona sonrası yaşanacak bir başarısızlık Rijkaard'ın ününü kaybetmesine sebep olur mu? Yoksa Rijkaard kendisini kanıtlamış bir teknik adam mı?
Bu soruların cevapları konusunda sadece yorum yapabilsem de Barcelona'yı ben bile şampiyon yaparım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder